"Ben mağdurum" inancı, dış etkenlerin, yaşam durumu, ilişkiler, yaş, mali durum, sağlık veya diğer koşulların, olanaklarınızı sınırladığına ve sizi tam ve mutlu bir birey olmaktan alıkoyduğuna inandığınızda ortaya çıkar.
Koşullar olumsuz olabilir, ancak hayatımız ve duygusal durumumuz için tamamen biz sorumluyuz.
"Mutluluk dış koşullardan değil, onları nasıl algıladığımızdan kaynaklanır." Bu cümle basmakalıp ve klişe gibi görünebilir, ancak içinde mutluluğunuzu ve ona nasıl ulaşabileceğinizi değiştirmenize yardımcı olabilecek derin bir gerçeklik barındırır.
Kendinizi mağdur olarak görmeyi ve dünyayı suçlamayı bırakmanın ilk adımı, bu tür düşüncelerin faydasız ve sizi yıprattığını fark etmektir.
Düşüncelerinizi, duygularınızı ve eylemlerinizi yazın. Bu bir otomatik düşünceler günlüğü ya da daha serbest bir yazı biçimi olabilir.
Mağdur gibi hissettiğiniz anları not edin ve bu durumların nedenlerini belirleyin. Örneğin: "Meslektaşım terfi alırken ben alamadım, kendimi sistemin mağduru gibi hissettim."
Daha fazla içerik için uygulamada
Sadece içeriğin bir kısmını görüyorsunuz, uygulamada çok daha fazla interaktif makale bulacaksınız. Ayrıca, psikolojik metinler, durum takibi, günlük ve otomatik düşünce günlüğü gibi birçok özellik mevcut!
Bu durumu destekleyen düşüncelerinizi ve inançlarınızı yazın. Örneğin: "Hayatımı değiştiremeyeceğime inanıyorum", "Başarıyı hak etmiyorum."
Bu düşünce ve inançlarınızı daha iyi anlamak için kendinize şu soruları sorun:
Davranış kalıplarınızı belirledikten sonra, hayatınızın sorumluluğunu almaya karar verin.
Koşullardan bağımsız olarak tepkilerinizi ve eylemlerinizi kontrol ettiğinizi kabul edin.
Kaderin ya da başka insanların mağduru olmadığınızı ve durumu değiştirmenin sizin elinizde olduğunu anlayın.
Sorumluluğu kabul ettiğinizi ifade eden kısa bir deneme yazın. Örneğin:
Pasif bir gözlemci olmaktan çıkıp hayatınızda aktif bir rol üstlenin.
Sağlık:
Kariyer ve eğitim:
Kişisel ilişkiler ve kişisel gelişim:
Bu hedefleri ve istekleri görünür bir yere yazın ve bunlara ulaşmak için somut eylem planları hazırlamaya başlayın.
Hedeflerinizin gerçekçi, ölçülebilir ve ulaşılabilir olduğundan emin olun. Zaman sınırları belirleyin ve adım adım bu hedeflere ulaşmaya çalışın.
Şikayet ifade eden soruları, eyleme yönlendiren sorularla değiştirin. Bu, kişisel sorumluluğu geliştirmenize ve mağdur zihniyetinden kurtulmanıza yardımcı olacaktır.
"Neden" ile başlayan sorulardan kaçının. "Neden kimse beni sevmiyor?", "Neden kimse çalışmak istemiyor?" ve "Neden bu benim başıma geldi?" gibi sorular çözüm sunmaz.
Bu sorular yalnızca mağdur olduğunuz hissini doğrular ve bir şeyleri değiştirme yeteneğinize inanmadığınızı gösterir.
"Ne" ve "nasıl" ile başlayan soruları kullanın. Bu tür sorular sizi eyleme geçirir ve proaktif düşünceyi geliştirir.
"Neden bu benim başıma geliyor?" sorusu bir yanıt gerektirmez ve şikayet gibi görünür.
"Bu neden oldu?" sorusu ise nedenleri anlamanıza ve iyileştirme yollarını bulmanıza yardımcı olur.
Cevap beklenmeyen retorik sorular, mağdur zihniyetini güçlendirebilir.
Bunlardan kaçınmaya çalışın ve hayatınızın sorumluluğunu alıp çözüm aramanıza yardımcı olan sorulara odaklanın.
Mağdur zihniyetinden çıkış, zaman ve çaba gerektiren bir süreçtir.
Düşüncelerinizi ve davranışlarınızı anında değiştirmek mümkün değildir.
Sabırlı olun ve mağduriyetin ortaya çıktığı durumları fark etmeye çalışın.
Sabır geliştirdiğinizde, durumlara daha bilinçli tepki verme ve yapıcı davranış modellerini seçme fırsatı yaratmış olursunuz.
Unutmayın ki değişim zaman ve pratik gerektirir.
Kendinize karşı nazik olun, çaba göstermeye devam edin ve zamanla mağdur zihniyetini aşacak ve hayatınızın sorumluluğunu alabileceksiniz.
Mutluluk hazır bir şey değildir. O, sizin kendi eylemlerinizden doğar.
Dalai Lama